Klasik Masaj Nedir? İsveç Masajı Nasıl Yapılır?
Masajın Tarihçesi
Masaj bilinen en eski tedavi yöntemlerinden biridir. Masajın kökeni geleneksel Çin Tıbbı’na dayanır. Masajın tarihine yönelik yazılı ilk kanıtlar M.Ö. 2000 yıllarına dayanır. Yine Mısır, Pers ve Japon tıp tarihi literatüründe M.Ö. 500’lü yıllara ait masaj ile ilgili çok sayıda yazı bulunmuştur. Hipokrat ve Asclepiades masaj ve egzersizden birlikte söz eden otoritelerin başında gelir. Hipokrat burkulmalarda friksiyon tekniğini önermiştir. Romalılar masajı Yunanlılardan öğrenmiştir. Romalı Julius Caesar nöralji ve epilepsi ataklarının iyileştirilmesinde masaj tedavisinden faydalandığını ve tüm vücuduna her gün pincing yaptırdığını belirtmiştir. Slavlar, Finliler ve İsveçliler masajı, sağlık kültürlerinin önemli bir parçası olarak görmüş ve geliştirmişlerdir.
Masajın modern cerrahi tıpta ilk kullanımı 16. yüzyılda olmuştur. Fransız Ambrosso Pare, masaj tekniklerini cerrahi sonrası eklem sertliklerini azaltma ve yara iyileşimini hızlandırma yöntemi olarak kullanmıştır. 19. yüzyıla gelindiğinde ise İsveçli Per Henrik Ling masaj tekniklerini sistematize etmiştir ve Ling’in sistemi tüm dünyada yaygın olarak kullanılan İsveç Masajı’nın esaslarını oluşturmuştur. Ayrıca Ling, masajın egzersizle birlikte uygulanmasını önemle vurgulayan ilk otoritedir. Hollandalı doktor John Mezger (1839-1909) effleurage, petrissage ve tapotement terimlerini bulmuş ve asistanlarına bu teknikleri tıbbi bir tedavi şekli olarak sunmuş ve öğretmiştir.
1894 yılında İngiltere’de masajın etik dışı kullanımı nedeniyle ortaya çıkan skandalların önlenmesi amacıyla sekiz İngiliz kadın bir araya gelerek masajın eğitimli kişilerce uygulanması gerekliliğini savunmuş ve «Society of Trained Masseuses» adlı derneği kurmuşlar. Bu tarihten sonra masaj alanında çalışanlar için akademik ön koşul konmuş ve teknikler okullarda kalifiye eğitmenler tarafından standartlara uygun olarak öğretilmeye başlanmış ve ayrıca sınav ve sertifika sistemi oturtulmuştur. İngiltere’de masaj eğitmenliği yapan Mary Mc Millan, 1. Dünya Savaşı sırasında, masajın yaralı askerlerin rehabilitasyonunda geniş ölçüde kullanımına önderlik etmiştir. Mc Millan 1932’de «Masaj ve Terapötik Egzersiz» kitabını yazmıştır. Yine aynı dönemlerde masaj alanında çalışan isimlerden biri de James B. Mennel’dir. Mennel «Hareket, Manipülasyon ve Masaj ile Fizik Tedavi» adlı kitabını 1917’de savaş esnasında yazmıştır. Konnektif Doku Masajı ise 1920’lerde Alman fizyoterapist Elizabeth Dicke tarafından geliştirilmiştir.
1. Dünya Savaşı sonrasında Danimarkalı fizyolog Emil Vodder, yüzeydeki venler üzerine hafifçe uygulanan masaj tekniği geliştirmiş daha sonra teknik «lenf drenajı» veya «manuel lenfatik drenaj» adını almıştır. Bu teknik günümüzde lenfödem tedavisinde ve periferik vasküler sistemin diğer hastalıklarında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Derin friksiyon masajını ise İngiltere’de ortopedik cerrah olarak çalışan James Henry Cyriax bulmuştur. Cyriax 1940-1950 yılları arasında masajın başyapıt klasikleri arasında sayılan «Textbook of Orthopedic Medicine» adlı kitabı yazmıştır. Ağrının yalnızca eklem çevresi konnektif dokudan değil, yumuşak dokulardaki fonksiyon bozukluğundan da kaynaklanabileceğini belirten Cyriax, yumuşak dokuların manipülasyonu ve mobilizasyonu için yeni teknikler geliştirmiştir. Günümüzde de başta Amerika olmak üzere birçok ülkede Cyriax’ın manipülasyon ve mobilizasyon teknikleri yaygın olarak kullanılmaktadır. 1960 sonrası ise masaj hem kronik hastalıklarda hem de cerrahiye ve ilaç tedavisine direnç gösteren durumlarda diğer tedavilerin tamamlayıcısı olarak kullanılmış ve giderek artan bir öneme kavuşmuştur. Günümüzde masaj, manuel tedavi teknikleri arasında önemli bir konuma ulaşmıştır.
Masaj Nedir?
Masaj kas, deri, ligament ve fasya gibi yüzeyel yumuşak dokulara ve yüzeyel dokular altında yer alan bazı yapılara sistematik ve bilimsel bir şekilde uygulanan stroking, friksiyon, vibrasyon, perküsyon, kneading, germe ve kompresyon hareketlerinin kombinasyonundan oluşan tedavi edici manuel yöntemlere verilen genel addır.
Masaj fiziksel kondisyonu korumak, kas tonusunu azaltmak, gevşeme sağlamak, dolaşımı artırmak, KVS ve sinir sisteminde tedavi edici etkiler oluşturmak ve tüm vücut sistemleri arasındaki etkileşimi dengelemek amacıyla ya tek başına ya da soğuk sıcak tedavi ajanları ile birlikte kullanılabilir.
Masajın Sınıflandırılması
1)Batı Teknikleri
-Klasik Masaj
-Derin Doku Masajı
-Transvers Friksiyon Masajı
-Myofasyal Gevşetme
-Konnektif Doku Masajı
-Yumuşak Doku Mobilizasyonu
-Triger Nokta Masajı
-Spor Masajı
-Manuel Lenfatik Drenaj Masajı
2)Doğu Teknikleri
-Geleneksel Doğu Masajı
-Acupressure
-Shiatsu
3)Melez Kültürlere Ait Masaj Yöntemleri
-Bioenerji
-Kranio-Sakral Terapi
-Refleksoloji
Klasik Masaj Nedir?
Geleneksel Avrupa masajı veya İsveç masajı olarak da adlandırılır. Anatomik ve fizyolojik kavramlara dayalı geleneksel Batı masajıdır. Fizyoterapistler tarafından en sık kullanılan masaj tekniğidir. Yüzeyel kas kitlelerine kalbe doğru olan kan akımının yönünü izleyerek stroking, kneading, friksiyon, perküsyon, vibrasyon gibi hareketlerle uygulanır. Amaçları genel bir gevşeme sağlamak, dolaşımı artırmak, EHA artırmak, kas spazmlarını azaltmaktır.