Felç (inme) ve Fizik Tedavi Süreci
Felç yani diğer anlamıyla inme beyne giden damarların tıkalı olması ya da herhangi bir şekilde yırtılması sonucunda vücutta hareket kaybı yaşanması his ve denge ve bunun yanı sıra konuşmada bozukluğun yaşanması durumudur. Felç bazı durumlarda bilinç kaybından insanı koma sürecine kadar götüren bir klinik tablo yaratabilir. Felç nedenlerinin % 15’ i beyin kanamasından % 85’ i ise tıkanmasından oluşmaktadır. Ülkemizi ele alacak olursak oldukça sık görülen ve de ciddi bir nörolojik durumdur. Felç hastalığı erkeklerde bayanlara göre daha fazla görülmektedir. Ortalama bir yaşa bakarsak 65 sonrasında sık olarak görülür. Felç sonrasında hastaların % 80’i hayatta kalırlar ve bundan sonra onlar için farklı bir yaşam tarzı devam edecektir.
Bu noktada ise fizik tedavi süreci devreye girer. Felç Fizik Tedavi süreci kısa olmamakla birlikte bir çok hastada olumlu gelişmelere neden olmuştur. Felçli bir hastanın mutlaka fizik tedavi de alması gerekir aksi takdir de bir takım nörolojik bozuklukların devam etmesi kaçınılmazdır. Uzun süreli bir tedavi şeklidir ancak bazı hastalarda da kısa süreli olarak felç durumu yaşanabilir. Felçli hastalarda fizik tedavi sürecinin hastalığın başladığı ilk günlerde başlamak gerekir çünkü ancak bu sayede hareket komplikasyonları önlenmiş olacaktır. Bu durum aynı zamanda hastanın çevresiyle olan uyumunu ve de mental durumunu olumlu olarak etkileyecektir.
Felçli bir hasta için en önemli konulardan ve dikkat edilmesi gerekenlerden bir tanesi de yatak pozisyonlarıdır. Bu durumu bir fizyoterapist uzman gözüyle değerlendirdikten sonra karar vererek hastanın yakınına bilgi verir ve bu düzenin korunması istenir. Felçli hastalarda her iki saatte bir hastanın yönünün çevrilmesi gerekir çünkü sürekli aynı şekilde yattığında vücutta yatak yaraları oluşabilir.
